- kızgınlık
- تبرمحدةحفظةحفيظةحنقسخانةسخطسخونةغضبغيظنقمةهائج
Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.
Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.
kızgınlık — is., ğı 1) Kızgın, ısınmış olma durumu 2) Hayvanların çiftleşme isteği 3) mec. Öfkeli olma durumu Zeyno nun yüzündeki gerginlik garip bir biçimde arttı, gözlerinde kızgınlık, acı belki de biraz hayret vardı. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
infiale kapılmak — kızgınlık, öfke duymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
AYN-ÜS SUHT — Kızgınlık ile bakış, hiddet göz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BERBERE — Kızgınlık ânında söylenip çağırmak bağırmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
GAYZ Ü GAZAB — Kızgınlık ve hiddet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MA'TEBE — Kızgınlık ve hiddetle hitabetmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SAHANET — Kızgınlık, sıcaklık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SEVRET — Kızgınlık, hiddet, öfke. * Hücum. Dövüş. * Hükümdarın şiddet veya kudreti. * Tezlik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SUHNE — Kızgınlık. * Gözü yaşlı, dertli olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ŞEZR — Kızgınlık ve hiddetten dolayı gözucuyla bakmak ŞEZR (ŞEZİR) Altın mâdeninden toplanan altın ufağı. * İnci parçaları … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
devteri dürülesice — kızgınlık anı söylenen söz … Beypazari ağzindan sözcükler